Breaking News

Genel

Eyvah!..

Eyvah!.. Ne çok konuşuyorlar, ne kadar çok ses çıkıyor… Hâlbuki kırk beş binden fazla insan sessizliğe, sonsuz suskunluğa gömüldü. Kırk beş binden fazla insanın sesi artık hiç duyulmayacak. Onlara saygı için bari biraz sussalar. Enkaz altında binlerce can kaldığında konuşmaya başladılar, onlar soğuk betonların arasında sonsuz sessizliğe gömüldüler; konuşanlar hâlâ susmuyor. Birbirlerini suçluyorlar, suçlu arıyorlar; bu ağır yükü kaldırmak çok …

Read More »

Kaç Şiddetinde Bu Acı

Özlem Korkmaz Kaç Şiddetinde Bu Acı Eğer kalem yazı yazarken kırılacaksa herhalde depremi yazarken kırılır olsa gerek. Bu kadar derin ama ince bir acıyı tarif etmek bir hekimin harcı değil. Anca onu sancıyı çekene sormak lazım. Günü demden ayıran bir oluşun içinde kıvranıyoruz. En acımasızın bile yüreğinin bir kenarında sızlayan bir şey vardır bugünlerde. En merhametlisinden en merhametsizine kadar uzanan …

Read More »

Şaşkın Pusula Eğri Dümenle Yola Çıkılmaz

Özlem Korkmaz Şaşkın Pusula Eğri Dümenle Yola Çıkılmaz Dümeni ne tarafa çevirsek pandemiye çarpıyor. Karşımızda kocaman bir buzdağı… Var ama görünmüyor. Herkes gemisinin kaptanı. Mürettebatsız süregiden bir yolculuk. Güverte bomboş. Yolcular alınmıyor. Koyu bir karanlık hakim. Derin bir okyanusun ortasında herkes yorgun. Fırtınanın hangi yönden estiği belli değil. Su çalkantılı. Dev dalgalarla boğuşuyoruz. Can yeleğini giymiş herkes. Sağlam botlar da …

Read More »

Mutluluğun Onda Dokuzu Kaçmaktır

Mutluluğun Onda Dokuzu Kaçmaktır Erkekliğin onda dokuzu kaçmaktır diye bir söz var. Kaçma eyleminin mutluluktaki payı tam kaçtır bilmiyorum ama ona da onda dokuz dersek zararı olmaz herhalde. Schopenhauer “Mutlu Olma Sanatı” adlı eserinde mutlu olmak için yapılabilecek tek şeyin acıdan kaçınmaya çalışmak olduğunu söyler. Acısız hayat yok ancak bu kaçınmayı bir eğilim olarak benimsersek tahammül edilebilir bir varoluşa sahip …

Read More »

Bir Kibrit Kutusu Peynir

Özlem Korkmaz Bir Kibrit Kutusu Peynir Dilimize yerleşmiş ve hayatımızın bir döneminde yolumuzun kesiştiği yahut çevremizde rastlaştığımız, hiç olmadı görsel ya da işitsel kanallarla tanışıklığımızın olduğu bir kelimeden yola çıkmak istiyorum: Diyet… İsteyen perhiz de diyebilir veya rejim. Ne demek diyet? Sözlük karşılığı; Sağlığı korumak veya düzeltmek amacıyla uygulanan beslenme düzeni, perhiz, rejim. Evet… Sağlığımızı korumanın yöntemini reçete eden bir …

Read More »

Akıl Başta, His Çocuk Yaştadır

Akıl Başta, His Çocuk Yaştadır. Dün bir arkadaşımla konuşurken ağzımdan şöyle bir cümle çıktı. “İnsan çocukluğunun toplamıdır.” Hak verdi bana. Siz de haklı buluyor musunuz? Haklı ve hakkaniyetli… Yetişkinliğe haksızlık etmek istemiyorum ama siz yetişkin bir insanın boyunun uzadığına, dişlerinin dökülüp yeniden geldiğine, yaralandığında derisinin hiçbir şey olmamış gibi yenilendiğine şahit oldunuz mu? İnsanın duygularının da böyle olduğunu düşünüyorum. Kemikleşmiş, …

Read More »

Herkese Bir Sonbahar

Herkese Bir Sonbahar “…Ve güzel yaz günleri ne çabuk geçiverdi.” diyor Yaşar Nabi Nayır “Sonbahar” şiirinde. Sonbahar deyince herkesin söyleyeceği bir şeyler vardır. Belki her söylenen edebî olmaz, herkese sonbahar şiir gibi gelmez ama hepimizin bir sonbaharı vardır. Bir gün hepimizden birileri sımsıcak yaz günlerini, sapsarı renkli güneşini kaybeder. Yaşar Nabi’nin deyimiyle “düşünme mevsimi inleten rengi” Ve hepimizin de başında …

Read More »

Hassasiyetlerin Suistimaline Karşı Hava Durumuna Şaşıralım

Hassasiyetlerin Suistimaline Karşı Hava Durumuna Şaşıralım Dünya nüfusunun geri kalanını bilmiyorum ama bizde, bana hiç değişmeyecekmiş gibi gelen bir sohbet alışkanlığı var: Hava durumuna şaşırma. Küresel ısınma yüzünden bu konuda özellikle son yıllarda malzeme sıkıntısı çekmiyoruz ama bana mesele bu değilmiş gibi geliyor. Her yaz havanın “bugün çok sıcak” olduğuna, her kış da çok soğuk olduğuna şaşırıyoruz, ilk sefermiş gibi. …

Read More »

Görmeyi Engelleyen Düşünceler

Görmeyi Engelleyen Düşünceler Kim ne sıklıkta ve yoğunlukta yaşıyor bilmiyorum ama çok sayıda insanın şikayetçi olduğu bir şey var: Düşüncelerle boğuşmak. Bu farazi güreş karşılaşmasında rakip bazen o kadar kıvrak ve kaygan oluyor ki, minik cüssesine bakıp “Ben bunu kesin yenerim.” deyip hevesle mindere adım attıktan dört gün sonra “Geldik mi?” şaşkınlığıyla gözümüzü gerçekliğe tekrar açabiliyoruz. Maalesef ki zihinde yaşanan …

Read More »