Halk Edebiyatı Dergisi İnternet Sitesi
Halk Edebiyatta Birleşecek
Ait olduğunu hissettiğin yerde olmanın verdiği huzuru, paranın gücüyle gidilebilecek hiçbir mekânda bulmak mümkün değil. Kafesinin altından oluşunun bülbüle vatanını unutturmasının mümkün olmadığı gibi… Kaldı ki kuyum sanatı icra edilmiş zindanların som tüneklerinde tünemek de her kuşun harcı değil.
Asıl olarak geri sayım sayacı sıfırlanana dek ait olduğumuz yerde değiliz hiç birimiz. Öyle olduğunu hissetmemize sebep, Kalu bela şahitliğinde yakın durduğumuz saflardaki ruhların ten giydirilmiş halleriyle karşılaşmamız olsa gerek.
Hani olur ya bazen, yeni tanıştığınız bir insana kırk yıllık ahbabınızmış gibi kanınız ısınır.
Teşbihin belini kırmadan devam edecek olursak, deneyimlemesi sıklıkla mümkün olmayan o huzurun dalgaları vurdu bugün kıyılarımıza. Sayın Şenol Tombaş’ın icabet ettiğimiz davetinde tanıştığımız yeni dostlar sayesinde. Yenilik bu âleme ait olsa da…
Âcizane yazılarımla içinde olmaya çalıştığım Halk Edebiyatı Dergisi’nin ikinci sayısı çıktı bu hafta. İkinci kelimesinin birinciden daha fazla mutlu edebileceğini yeni öğrendim. Çünkü toplum olarak başlamayı pek bir severiz ama devamını getirme konusunda o kadarda heveskâr değilizdir. Fakat kısa sürede alınan mesafenin görsel yansımaları dahi içimizi ısıtmaya yetti. Ancak yüreğin ortaya konulmasıyla alınabilecek bu mesafe, tüm bu dostların emeğini isteğini tatlı bir dille gammazlıyor nefsimize.
Ekipteki tüm arkadaşları çabalarından dolayı tebrik ederim. Ve bu samimi insanların şahsıma hissettirdiği güzel duygular için ayrıca teşekkür ederim. Yazıyı Şenol Tombaş’ın manifestoda yer alan ortak bilince gönderme yapan sözleriyle tamamlamak istiyorum;
Neydi sloganımız?
“Halk Edebiyatta Birleşecek!”
Faruk Yılmazer
