admin

admin
Şenol Tombaş Kimdir? Şenol Tombaş, 01.11.1975’te Ordu’nun Ünye ilçesinde doğdu. Liseyi “Sosyal Bilimler” alanında bitirdi. Anadolu Üniversitesi Radyo ve TV. Prg. Okudu. Anadolu Radyo’da “Halk Edebiyatı” programını hazırlayıp sundu. Çeşitli edebiyat dergilerinde çalıştı. Bilge Kültür Sanat Yayınevi’nde editörlük yaptı. Tombaş yazmaya çocuk yaşlarda başladı ve ilk öyküsünü ilkokul ikinci sınıfta yazdı. Yazar, yazmaktan ve yazarlık üzerine düşünmekten büyük keyif almaktadır. Tombaş 2005 yılından beri yazarlık dersleri vermektedir. İSMEK’te,“ Yazarlık Atölyesi” hocalığı yapmaktadır. 2014 yılında yayım hayatına başlayan- iki ayda bir yayımlanan- Halk Edebiyatı Dergisi’nin imtiyaz sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni’dir. Yazar, evli ve bir çocuk babasıdır. Eserleri: “Bu Bahar Sonbahar” (hikâye) “Aynaya Yazılan Mektuplar” (hikâye) “Şaşı Felsefesi” (hikâye) “Kibirli Güneş” (masal) Yazarlığın Kutsal Kitabı (yazarlık üzerine), Halk Edebiyatı Dergisi Yayınları’ndan çıkmıştır. Ayrıca Tuna Yayınları’ndan neşredilmiş Osmanlı Tarihi üzerine yazmış olduğu eserleri de bulunmaktadır. Sırasıyla: Safiye Sultan’ın Murad’ı(roman) Boğdurulan Şehzadeler(hikâye) Yavuz Sultan Selim (biyografi) Kanuni Sultan Süleyman (biyografi) Sultan II. Abdülhamid (biyografi) senoltombas@hotmail.com www.senoltombas.com www.halkedebiyatidergisi.com

MEÇHÛL

MEÇHÛL Yılların hüznü var üzerimde Yalnızlığın ürkekliği Ağır ağır yol alırken uzak diyarlara Ufuk karanlık istikbal meçhûl Sallanır elimde kara bir bavul… UFKÎ-İsmail KARATAŞ

Devamı

Yanlışa Dokunabilmek

YANLIŞA DOKUNABİLMEK Yazar : Neslihan Kökci Yanlışı bağrında doğurabilmek…. son doğrularından sakınıp; çiçeğinin kudretine değil, kamçılayan dikenlerini sırtlanabilmek yettiğince, iliklerinle… Aslında tüm dünyanla, varlığınla oyuklarına vurulabilmek… Bir günah olup boylu boyunca, saf kalabilmek.. aciz durabilmek. Tanımadan, kaçmadan, dokunmadan hesapsız sevgiye, tamah edebilmek… cesurca,infazsızca en temeline mıhlanabilmek… hep kriter, en sahi uçlarınızda, devrilmez sandığınız kalıplarınızda pejmürde tuttuğunuz… hangi matematik denkleminin ölçüsü …

Devamı

Elyasaların Cenneti

Elyasaların Cenneti Bir varmış, bir yokmuş… Uzak diyarlarda, yemyeşil bir köyde Elyasa ve Göktuğ adında iki çocuk yaşarmış. Onlar daha bebekken tanışmışlar ve o günden sonra hiç ayrılmamışlar. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte uyanır, köyün sokaklarında kahkahalar atarak koşar, akşam olup yıldızlar gökyüzünde parlayınca bile hâlâ oyun oynamaya devam ederlermiş. Birbirleriyle öylesine iyi anlaşmışlar ki, aralarında hiç kavga bile çıkmazmış. Bir …

Devamı

Kar Gibi Eriyen Kederler

Kar Gibi Eriyen Kederler Yeni yollar, yeni kollar açıldı, Kar tanelerine gülümse, Tüm pişmanlıkları silmeyi dile. Hayatın mutluluğu için Bütün gün mumlar yandı, Hayat bizim için yeni bir sayfa açtı. Yeni heyecanlara dolanıyor kollarım, Bir adım attığımda boşluk doluyor, Yeni Hayaller gözlerime çoktan dolanmış, Bütün gün mumlar yanıyor, Hayat bizim için yeni bir sayfa açtı. Isıtıyor gecenin beyazı, hüznüm eriyor …

Devamı

Son Otobüs

Son Otobüs Tam olarak nereye gideceğini bilmiyordu. Ruhu ve bedeni tüm yüklerden özgür olsun istemişti. Bavul alsa ne koyacaktı ki içine yalnızlığından başka? Gecenin sessizliğinde, düşüncelerinin sisi arasında kaybolmuştu ki şoförün baykuşu andıran sesi ile irkildi. Düşünceler aniden korkup saklandı bilincin karanlık köşelerine. “Son otobüs kalkıyor! Aşağıda yolcu kalmasın. Aklı geride kalan, yolda inecek olan binmesin.” Gitmeliydi artık. Ayağa kalktı …

Devamı

Kimlik Kavgası

Kimlik Kavgası Geçen gün kimliklerime kendi aralarında kavga ederken rastladım. Dürüstlük kimliğim şöyle diyordu. “Dürüst olmak en önemli vasıftır. Herkes dürüst olamaz. En üstün kimlik benim.” Çalışkan kimliğim söze girdi. “ En çalışkan benim. Hem evde çalışırım hem dışarıda. Hem iş yerinde başarılıyım hem de hayatta.” Kariyer kimliğim pek bir sabırsızdı. “İnsanların arasında fark edilmek için çok çaba sarf ederim. …

Devamı

SONBAHAR

SONBAHAR Donmakla yanmak Soğumakla ısınmak Üşümekle terlemek arası Kararsız sonbahar ayları İsmail KARATAŞ DEVR-İ DAİM (11.2024) Hazan geldi yine erken Hüzün doldu yine gönül Hazin oldu yine son İsmail KARATAŞ

Devamı

Kum ve Kaya

Kum ve Kaya Sahilde altın sarısı, parlak kumlar üzerinde beyaz tül elbisesiyle dans eden genç ve zarif kadın önüne bakmayınca sert bir kayaya çarptı. Ayağının acısıyla avaz avaz bağırdı. “Ah, lanet olası kaya, ne işin var burada, hiç yakışıyor musun şu güzelim kumların yanına?” Kaya kadına baktı. “Nereden bileceksin ki o güzel kumların benim binlerce yıldır yavaş yavaş rüzgarla aşınan …

Devamı

Gülistan

Gülistan Bülbül, dağda salına salına gezerken, güzeller güzeli bir gül fidanına rastladı. Gülün renginin kırmızısı, bülbülün kalbine adeta nakış oldu işlendi. Kokusunun benzeri çarşıdaki misk satan dükkanlarda bile yoktu. Yaprakları, nazlı nazlı salınıyordu rüzgârda ahenkle dans edercesine. Çorak bir çölün ortasında vahayı görmüş gibi bakakaldı güle. Bülbül, yabandaki bu güzelliğe vuruldu. Yaklaştı güle ve dalına kondu. Başladı, güle aşkını şakımaya. …

Devamı