Gazze Gazze’den bir sesler gelir yarısı çığlık. Bir ana oturmuş göğsü dolu hıçkırık. Der ki: “Yavrumu vurdu bu zalim öbeği.” Kan akıyor gözlerinde yüreği kırık. Yüksek bir uğultu iner gökten aşağı. Bir ateş çemberi ki o zulmün kuşağı. Nerede merhamet vicdan, hani insanlık? Yemin etmiş bitirmeye zalim uşağı. Gazze’den bir sesler gelir bebek ninnisi. Kucağında ölü beden sallar annesi. Ocağına …
DevamıÖzlem Korkmaz
İstanbul
İstanbul Herkes kalkıp İstanbul’a kızar da, O her kimse İstanbulsuz olamaz. Her bucağı karış karış gezer de, İstanbul’dan başka yerde kalamaz. Sesli der, nemli der, pahalı der de; Bir toplanıp İstanbul’dan gidemez. Böyle şehir var mı başka bir yerde? Kaç on şehir bir İstanbul edemez. 9 Ekim 2019 Özlem Korkmaz Fot: Özlem Korkmaz
DevamıSebep
Sebep Bilmem ki kalemim hangi ağaçtan. Meşe mi, gürgen mi, çınar mı acep? Hem zariftir hem de keskin kılıçtan. Özü mü, yazı mı, sızı mı sebep? Cesurdur haksıza haddini eyler. Korkmadan zalime zulmünü söyler. Adalet dilinden tartarak paylar. İnsafı, zaafı, affı mı sebep? Aslında yazmak için bazen sebep gerekir bazen de yazmanın kendisi bir sebeptir. Yazınız yazanınız çok olsun. Sevgilerle… …
DevamıYazmanın Yazısı
Yazmanın Yazısı Hiç yazan olmasaydı olur muydu okumak. Yazının tarihi diye bir tarih varsa bu her ne kadar yazıyı kim icat ettiyse gitse de esasta insanın elindeki nesneyle bir yere attığı çizikten çok daha öncesine kadar bile uzanabilir. Diller nasıl oluşmuş, alfabeler nasıl gelişmiş, konuşma eylemi, ses ve yönetimi nasıl gerçekleşmiş her biri yılların araştırma konusu olsa da yazının kronolojik …
DevamıRot Balans
Rot Balans Öyle bir zamandayız ki… Öyle bir devirdeyiz ki… ile başlayıp biten sohbetlerin, hey hatların, ah etmelerin arkasındayım. Ancak ne dönen devirde ne geçen zamanda kusur. Kusur, ayarları bozulmuş insanda. Kendi kendiyle çelişip yeni bir varlık olup çıktı insan. Hiçbir tür yok ki dünya üzerinde kendi fıtratına ters tepsin. Ne aslan ormanın krallığını kurda teslim etti ne kurt kuzunun …
DevamıAğa Bağlanıldı
Ağa Bağlanıldı Geçen gün önemli bir sivil toplum kuruluşunun eğitimine katıldım. Söz konusu bağımlılıklardı. Fakat dikkatimi çeken bağımlılık türlerinin sınıflandırılmasında ortaya çıkan yeni bir bağımlılık türü olması: Sigara, alkol, madde, kumar ve teknoloji bağımlılığı… Açıkçası hayret etmemi gerektirecek kadar yeni bir durum yok gibi dursa da belki bir tablo içinde başlık halinde görmek, belki diğer ağır ve yıllanmış bağımlılıklar arasında …
DevamıEylül Toparlandı Gitti İşte
Eylül Toparlandı Gitti İşte Mevsimler içinde sonbaharın edebiyatımızdaki yeri kuşkusuz bir başkadır. Hikâyelere, romanlara ve en çok da şiirlere bu kadar nam salmış bir mevsim daha nerede var. Her şairin, her yazarın gönül penceresinden nasıl göründüyse sonbahar, öyle aksetmiş dizelere öyle nakşolmuş satırlara. Bazen adına hazan demişler bazen gazel. Ama kahverengi kızıl tonları ile resmolunurken tabiat, ruhun dehlizlerinde başka başka …
DevamıTaburcu Oldum
Taburcu Oldum Cahildim, bilmezdim adım yazmayı. Rakamı, işlemi, sayı saymayı. Bulunduğum yeri bu coğrafyayı, Öğrendim, taburcu oldum okuldan. Hastaydım, nefesim yetmezdi bana. Bir adım yürümek nasıl zor ana. Vücudum muhtaçtı bir damla kana. İyiydim, taburcu oldum marazdan. Aşıktım, görmezdim yârin dışında. Dilimden düşmezdi gönül aşımda. Öyle bir hasret ki yanı başımda. Vazgeçrim, taburcu oldum sevdadan. Huysuzdum, aksinin biriydim malum. Olmazdım …
Devamıİncit!
Özlem Korkmaz İncit! İki şey vardır ki; biri dil biri gönül. Bu iki şey arasında bir köprü kurulursa ne köprüden düşen olur ne düşmek isteyen. Çünkü en sağlam bağ, gönül ile dil arasında kurulandır. Bir söz, gönülden düşüp dile geliyorsa ne bile bile incitir, kırar, döker ne karşıdakinin kafasını gözünü yarar geçer. Kalbin imbiğinden narince süzüle süzüle geçip dile tutunur, …
DevamıOkuma Fukarası
Okuma Fukarası Yazının icadı diye bir kavram var? Yazı ya da diğer bir söylemle yazmak dediğimiz eylem bir icat ürünüdür. İcatlar ise insanın hayatında lüzumlu görülerek dolayısıyla ihtiyaçlar doğrultusunda var olmuştur. Tarihin ilk çağlarından bu yana neye bakarsanız bakın muhakkak bir gereksinime dayalıdır. İster tekerleğin icadı olsun ister yaraların dağlanması metodu olsun isterse maddenin işlenmesi… Yazı da tıpkı bunlar gibi …
Devamı