Çırağın Düşü-şü Düşündüğümde seni simsiyah gözlerinin hapsinde ve incecik bileklerinde vicdan kanıyorken çocuk işçiliğinin teri karışır alın terine zamanın çıplak ayaklarındaki prangaların kiri pası akar karanlık tamirhanelere şiir atölyesi değil ki can parem çırak işi değil ki yaşamak, ah içimde üşüyen mısralar bembeyaz sütü koymuş ocağa anam, karnım vakitli vakitsiz aç karın tokluğuna fayda etmez ki şairlik keder tasından çorba …
DevamıBülent Öntaş
Sibel
Sibel Şahidim dünyanın tersine dönmediğine Dar sokakların yolculuklara geçit vermediğine Sen gökyüzüne tutunan son yağmur damlası Diren ki yeniden umutlar yeşersin Ve su geçirmez kaldırım taşlarına inat Buğday tarlaları dizilsin çocuk yüreğimize… Bülent Öntaş 07.10.2024 – İstanbul Sibel: Farsça’da buğday başağı ya da yere düşmemiş olan yağmur damlası
DevamıBir Sonbahar Aksanıydı O Gün Şehirler
Bir Sonbahar Aksanıydı O Gün Şehirler Giz Bir de isimsiz şehirler var bir benim gezip gördüğüm Kimsenin bilmediği hasretlik öyküleri meydanlarında Adımlarımı gizlediğim sokaklarında bir ben arkadaş oldum kaldırım taşlarıyla Ey yüreğim seni daha nasıl gezdireyim bilinmezliklerde Keşfedilmemiş ve isimsiz günahlardan uzak nasıl sevdireyim içimdeki sevgiliye… Bülent Öntaş 26.09.2024 – İsimsiz Şehirler Atlası *** Cehennem Sen benim taşınmak istemediğim mekanın …
DevamıBüyük Yalnızlık
Büyük Yalnızlık Her şey Herkes eve dağılana kadar Yüksek sesle bağırmak meydanlarda ve sonra çekip gitmek ayrı ayrı Sokaklar abluka altında, sevmek yasak, sevilmek asla Her şey Herkes köşeyi dönene kadar Sıcaklığı vuruyor ticari işletmelerin ışıl ışıl caddelere Hava karardı ve her yer Amerikan bezinden bucks Kahverengi bahçesinde yapayalnız bir sonbahar Duvarın arkasında kocaman bir mezarlık Ve önünde yaşadığını zanneden …
DevamıDeme
Deme Sustukça düğümleniyor boğazım Tuba nefesiyiz dedik de anlatamadık derdimizi kimseye Duvar yazıları geliyor aklıma eski günlerin Gül kırmızısı büyük harfleri sevdik de duyuramadık hecemizi kocaman bir halka Neyse ki yoksun sevgili şu kara günde Bir de sen unutulacaktın gecenin zifirinde… Bülent Öntaş 15 Eylül 2024
DevamıBen Gitmeyi Bilmiyorum
Ben Gitmeyi Bilmiyorum Hayatta hep küçük adımlar attım Yavaş adımlar Sakin sakin yürüdüm bir yerden başka bir yere Varacağım yere gitmek istemediğimden değil Geldiğim yerden uzaklaşmamak için Yaşadıklarımdan kopmamak için Hatta bazen inadına durdum öylece Güzel olanı terk etmemek için Elimden geliyorsa Yani durabilecek kadar gücüm varsa Hele bir de kalmak istiyorsa canım Durdum öylece, gitmedim gidemedim Durduğum yerde düşündüm …
DevamıSeni Sen Geçe
Seni Sen Geçe Yeşil bir vadi boyunca esiyor yel, ellerim onulmaz gece Kuru dallardan kalem yaptım yazıya, yazıya dillerim hece Sevgili, senin kirpiklerine değiyor serçe parmağımın sızısı yaşlarım, yaşlarım ipince Ben dünü yaşatıyorum bilirim hikâyesini günün, günün sevdasına düşünce… Ahşap bir pencere kanadı sallanıyor gözlerimde, gözlerimde sessizce Sarhoş yıldızlardan elem yaptım sorma, sorma yüreğim nice Sevgili, senin göz bebeklerinde saklanıyor …
DevamıMutluluk Şiirleri
Mutluluk Şiirleri – 1 / Okyanusta Damla Bak şu suyun akışına böyle bir berraklık görmedi dünya nehirler ne güzel de buluşuyor denizle insan okyanusta bir damla, bak şu mütevazılığa bak şu kendini bilenin güzelliğine küçük olan mutluluktur en sonunda çözüldü bu bilmece, bak şu çocuklara ne güzel koşuyorlar çimenlerin üzerinde toz toprakla sevisiyor uçuşuyor gönlünce ey hayat sevdalısı, uzun zaman …
DevamıYazı ve Sızı
Yazı ve Sızı Fotoğraf: Bülent Öntaş Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konserde Yeni Türkü’nün şarkılarıyla buluşmuştu. Etkinliğin organizasyonunda görev alan arkadaşlarının daveti üzerine oradaydı ve salonda bulunan herkes gibi o da şarkılara eşlik ederken çok mutluydu. Gecenin ilerleyen saatlerinde üzerine çöken yorgunluğun etkisi ile eve gitmek için niyetlendi ve yanında oturduğu arkadaşı Feraye’ye daveti için teşekkür etti. Tam yerinden kalkacağı sırada …
DevamıGecenin Aritmi
Fotoğraf : Bülent Öntaş Gecenin Aritmi Gece vaktinde Beyoğlu’nun İstiklal Caddesini dik kesen sokaklarından hızlı adımlarla Tarbabaşı’na doğru, yakın bir arkadaşıyla birlikte yürüyordu. Arkadaşı ona neden bu kadar hızlı yürüyorsun diye sorduğunda bedensel ve zihinsel yorgunluğun da etkisiyle onu kısa bir cevapla geçiştirdi. Gün ortasından itibaren katılmış olduğu şiir etkinliğinin üzerine bir de mesleki toplantı eklenmişti. Katılacağı önceden belli olan …
Devamı