Özgürlüğün Rotası – Bağımsız Ruhların Hikayesi
Hareket etmeyenler , bağlı oldukları zincirleri fark edemezler .
Rosa Luxemburg alıntısı ile başlayan , kurgunun içinde , gerçek yaşamdan gelen düşünürlerin öyküsü. Aslında öyküden, hikayeden çok daha fazlası. Hatice Melise Acar, Aya adında kahramanımızla birlikte değişik adalarda geçen serüvende, bedensel ve fiziksel maceralardan başka bir yolculuğa çıkarıyor bizleri. Zihinsel olarak sizi sorgulatan, empati yapmanızı sağlayan, geçmişi, bugünü hatta yarını değerlendirebilmek için , her cümlesi başka bir kapı aralayan muazzam bir eser. Bana göre, onu en muazzam yapan şey ise, felsefe ve düşünce geleneğinde, anlaşılması zor kavramları, gündelik, sade ve akıcı bir üslupla, her okuyucunun anlama şekline indirgemiş olması. Bu konuda cidden takdire şayan bir çaba görüyorum. Belki bizler elimizde 170 sayfalık bir kitap tutuyoruz ama arkasında bu konuda yazıyor olabilmek için, yoğun bir araştırma, iyi bir aştırma, iyi bir gözlem ve analiz süreci olduğuna eminim,çünkü başka türlü , bu kadar akıcı ve bilgi dolu bir kitap olması mümkün değil.
Kant’la şok bir karşılaşma sonrası başlayan ve birçok filozofu yanı başınızda hissettiren kurguyu okurken, zamanda yolculuk yapıyor gibi hissedeceğinizden eminim. Aslında o kadar çok anlatacak , o kadar çok yazacak düşüncem var ki, hepsini yazsam , kitabı buraya yazmam gerekiyor sanırım. Cümlelerin bir çoğuna yıllardır vakıf olup anlatmak istediklerimin, vücut bulmuş halini kitaplaştıran yazarımıza gönülden teşekkürü borç bilirim. Zira zihinleri inşa edenler , toplumları inşa eder. Hayata katkı sağlayanlar , hayatın içinde anlamlı hale gelirler. En büyük savaş, meydanlarda topla tüfekle olan değil , ilimde, zihinde , ruhlarda olan, var olabilmekle alakalı olan savaştır. Yalnız olmadığımızı bildiğimiz insanlarla kucaklaşmak gibi okumak. Ve her okumak da okumak değil esasen. Bizi, bir üst versiyonumuza taşıyan, bize farklı düşünebilme kabiliyeti kazandıran okumalar , en değerlileri. Teşekkür ediyorum Hatice Melisa Acar. Tutmaya çalıştığın meşale, daim olsun.
Sevgilerimle
Türkan Beyaz