Fotoğraf: Bülent Öntaş
Yazmaktan çok yazabilmeyi önemserim. Kullandığım sözcüklerim, cümlelerim anlaşılır olsun isterim. Süslü püslü cümlelerle fazla barışık değilim. Doğrudan eğip bükmeden saf, katkısız yazmak isterim. Yediden yetmişe okuyan her okurun anlayacağı sadelikte yazmaya özen gösteririm. Yazdıklarımı okuyan her can kendinden bir şeyler bulsun diye mümkün olduğunca değişik konuları işlemeye çalışırım. Üç yaşındaki çocuğun duyguları seksen yaşındaki erişkinin duygu ve düşüncelerini ön plana alarak, onları anlayıp anlatmaya dikkat ederim.
Yazmak insanı olgunlaştırır. İnsanlar ile paylaşmaya değer düşünce ve tecrübelerini yazanların yanı sıra maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamak amacı ile yazanlar da vardır. Yazdıklarından para kazanmayı amaç edinenler, çok eser yazmalarına rağmen hiç bir edebi esere imza atamamış olabilirler. Kalıcı eser bırakmak emek ve fedakârlık ister. İnsanların ilgi alanlarına hitap eden eserler okuyucu yönünden şanslıdırlar. Okuduklarımız zihinlerimizi besleyen gıdalarımızdır. Zihnimiz bizi ilgilendiren bilgileri bünyesinde barındırır. Gerekli görmediği bilgileri kendi süzgecinden geçirip unutur. Zihnimize yükleyeceğimiz bilgilerin kalitesine özen göstermeliyiz. Yazdıklarımız ise yazanı rahatlatan, düşüncelerimizi özgürce ifade etmemizi sağlayan fikirlerimizdir. Sırf sayfa doldurmak için kelimeleri eğip bükerek yazmamaya dikkat etmeliyiz. Kelime salatası yaparak yazanlar, kendilerinin olmayan uslüpde yazmaya çalışanlar. Okurun değerli zamanını almaktan öte gidemezler. Okura maddi zarar da verirler. Uyanık okur fark ederse o eseri okumaz, kimseye önermez. Para kazanmak amaç olduğu sürece kaliteli eser bulmak zorlaşacaktır. Hiç karşılık beklemeden yazılan eserler en değerli edebiyat ürünleridir. Para kazanmak için yazılan eserler dilin yıkımına neden olabilirler. Yazılan yazılarda özgünlük aranır. Başkalarının etkisi altında kalmadan yazılmalıdır. Eski kalem üstatlarımızın eserlerinden esinlenerek kendi kafamızın içinde şekillendirdiğimiz düşüncelerimizi yazarsak; Okunmaya değer eserler verebiliriz. Bize özgün fikirlerimizin arkasında durmamız önemlidir. Bizim olan bize aittir. Başkalarının yazdıklarını taklit edenler, derleme yapmakla yetinenlerdir.
Yazarlar yazdıklarından sorumludur. Bu sorumluluk yazar ölmüş olsa bile devam etmektedir. Yazdıklarımızı sorumluluklarımızı bilerek yazmamız gerekir. Okurlarımıza kaliteli zaman geçirecekleri bilgileri paylaşırken kendi duygularının farkındalığını hissettirecek duyguları da verebilmeliyiz. İnsanı ve insanın doğasını anlata bilmeli kalemimiz. Yaşadığımız toplumda Paylaşacak, söyleyecek sözlerimiz varsa en uygun telaffuzla kalemlerimizin ucundan kâğıda dökülmelidir.
Mutluluğa Köprü Olsun Kalemim.
Kalemimden dökülürken düşlerim.
Düşüncemi arı dil yazmak isterim.
Bana özgü olsun sözüm sözcüğüm.
Süslü sözcüklere talip değilim.
Cümlelerim anlaşılır olsun dilerim.
Güzel yazabilmeyi hep önemserim.
Okudukça artar yazma hevesim.
Dökülüverir kalemimden hislerim.
Aklımdan geçen düşüncelerim.
Mutluluğa köprü kuran kalemim.
Meramımı anlatınca kalemim.
İç dünyamı Renklerimle süslerim.
Güvenin, huzurun, haz ve lezzetin.
Fazlasını bulurum cümlelerimde.
O zaman mutlu geçer günlerim.
Okur kendini yazılanda bulsun isterim.
Yazdıklarıma ben de hayret ederim.
Cümlelerimin ruhu olsun duruşum.
Duygularını anlamalı okurun.
Seviyesine inmeliyim çocuğun,
Yazdıklarım mutluluğa yol olsun.
Yediden yetmişe her okuyanım.
Kendi anılarından yansıma bulsun.
Nursel Yeşilyurt