Yalnız Değilsin !
Öfkelisin biliyorum. Kızgınsın, kırgınsın. Herkesin her şeyin farkında olup, sanki her şey mükemmelmiş gibi giydiği maskesini takarak, saçma sapan davranmasını sindiremiyorsun. Bunu yapanları eleştirdiğinde , yaptıklarından utanması gerekene gösterilmesi gereken tepki, sana gösteriliyor. Kendi içine bakıyorsun, söylemek istediklerini söylesen de , değişmeyeceklerine inandığından , büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor ve umutlarını yitiriyorsun. İşine giderken yüzün asılmaya başlıyor, evinde yemek yaparken, arkadaşlarınla sohbet ederken.
Hangi çanta hangi elbiseye uymamış seni ilgilendirmiyor. Seni anlayacak , senin gibi görebilen, düşünen , tepki gösteren insanlar olsun istiyorsun çevrende. Çünkü farkındalığın, omuzlarında tek başına taşımaktan yorar hale geldi seni.
Yalnız değilsin dostum. İnan değilsin. O kadar zor dönemlerden geçtik ki, bazen ayağa kalkmayı bırak, uykudan uyanmak zor geliyor
hepimize. İşte tam da bu noktada küçük değişimlerin kalbine, ruhuna iyi geldiğini hatırlatmak istedim sana.
İlk önce kabul etmekle başlamak. İnsanların davranışlarından değil, kendi sınırlarından sorumlusun. Sınırlarını koyma gücü elbette kolay demiyorum ama imkansız da değil. Hepimiz birbirimize bağlıyız ama aynı zamanda bireysel olarak da kendimiz olma yolculuğundayız. Şikayet etmek, bizi aşağı çeken bir eylem. Elbette zaman zaman hepimiz bunu yapıyoruz ama böyle durumlarda kendine şunu sor : Bu güne kadar seni ilerleten şikayet etmek miydi yoksa ilerleme çabası mıydı ? Yani konu her ne ise, duygularına değil, soruna odaklan. Çözmek için düşün , hayıflanmak için değil.. Elinden geleni yap ama gelmeyen için kendini suçlu hissetmeyi bırak. Hepimizin yapamayacağı şeyler var. Gerekirse destek al. Fikir danış. İstişare et. Haklarını mutlaka bil. Bir işe girerken önemsiz görünen bir madde, senin en büyük sorunun haline dönüşebilir. Aynı şey insan ilişkilerinde de geçerli. Kimseyi kır demiyorum ama kendin ne istediğini, en çok da neyi istemediğini bil ve bunu doğru üslupla belirt. Ve iyiliğin gücüne inan. Öyle ibandan eft yapmakla değil, birilerine yürekten iyilik yap. Komşuna yemek yap mesela. Yaşlı birilerinin alışveriş poşetlerini taşı. Gözet. Kalemi olmayan öğrenciyi, ayakkabısı olmayan genci. El uzatan ol. Bırak , sana mı kaldı , diyen sesleri. Evet sana ,bana , bize kaldı. Hayatta hepimizin başına kötü şeyler gelir, gelecektir de. Bunu değiştiremeyiz belki ama tutumlarımızı ve karşılama biçimlerimizi değiştirebiliriz. Sen, sana ait olan seçimlerinle anlam bulacaksın. Aynada gördüğüne , aferin ya, ne iyi ettin de , herkese inat çabadasın diye teşekkür edebildiğinde, vicdan denen sihirli kalkanın huzuru seni kuşatacak. Boşuna yaşamamış olmak için , anlamlı seçimler yapabilmek, en büyük gurur kaynağı bu devirde.
Yalnız değilsin. Bak, bu yazıyı buraya kadar okuyan herkes seninle. El ele tutuşuyoruz. Gönülden gönüle…