Taburcu Oldum

Taburcu Oldum

Cahildim, bilmezdim adım yazmayı.
Rakamı, işlemi, sayı saymayı.
Bulunduğum yeri bu coğrafyayı,
Öğrendim, taburcu oldum okuldan.

Hastaydım, nefesim yetmezdi bana.
Bir adım yürümek nasıl zor ana.
Vücudum muhtaçtı bir damla kana.
İyiydim, taburcu oldum marazdan.

Aşıktım, görmezdim yârin dışında.
Dilimden düşmezdi gönül aşımda.
Öyle bir hasret ki yanı başımda.
Vazgeçrim, taburcu oldum sevdadan.

Huysuzdum, aksinin biriydim malum.
Olmazdım zerrece bir aklı selim.
Değişmese acep nolurdu halim.
Değiştim, taburcu oldum dergahtan.

Uzaktım, sanatın her türlüsüne.
Resim paletine, keman sesine.
Bilhassa yazmayı bildim bu sene.
Başardım, taburcu oldum ha kurstan.

Yaşlandım, ömrümü bitirdim gayri.
Gözümün dünyaya doymadı seyri.
Lâkin ihtiyarlık etmiyor hayrı.
Boşverdim, taburcu oldum hayattan.

İnsan, bazen öğrenerek bazen keşfederek bazen değişerek bazen vazgeçerek bazen boşvererek bazen iyileşerek taburcu olur. İnsanın en güzel hali de hayattan şifa ile taburcu olarak gitmesidir. Azrail’in “Artık çok geç!” teşhisine maruz kalmadan önce kendi dünyamıza iyi gelen ne varsa bünyemizin, ruhumuzun, kalbimizin sağlığı için hayatımıza o yatırımı yapmalı ve o istikamette yaşamalıyız ki bu dünyadan sıhhatle taburcu olalım. Zaten herkesin yolu gasilhaneden geçecek mesele oraya nasıl vardığımız.

Kelamımın gönlünüze şifa olması dileğiyle selametle kalın.

Özlem Korkmaz

Fot: Özlem Korkmaz

Bu yazıyı okudunuz mu?

Dünya Felsefe Günü

Dünya Felsefe Günü “Yalnızca aptallar ve ölüler fikirlerini değiştirmezler Aptallar değiştirmez, ölüler ise değiştiremez” “John …