Selam!..

Selam!..


Merhaba değerli okurlarım… Fransızca ‘bonjour’, İspanyolca ‘hola’, Almanca ‘hallo’, İtalyanca ‘ciao’, Mısırca ‘marhaba’, Arapça ‘assalamou aleykum’, İngilizce ‘hello’… Hepsi dünya devletlerinden bir kaç örnek selamlama sözcükleri… Dilimiz Türkçede ise hepimizin bildiği gibi ‘merhaba’ diye söylenen sözcük… Ne kadar sıcak, insanı gülümseten, içini ısıtan bir sözcük değil mi? Merhaba sözcüğünü gittiğiniz ülkelerin lisanında söylediğinizde insanları gülümsetip içini ısıtacağından kuşkunuz olmasın… Bu içten söylenen sihirli sözcüğün her yerde kapıları tek tek açan bir anahtar olduğu inkâr edilemez… Bunu hiç unutmamalıyız… Aslında ‘merhaba’ sözcüğü bir yerde bir nezaket sözcüğü olarak da yaşantımızda yerini almaktadır. Bir ‘nasılsınız?..’ sorusunu da içerir. Velhasıl ‘merhaba’ hayatımızda çok önemli bir yere sahip kelime olarak yaşantımızda var olmuştur ve gelecekte de var olmaya devam edecektir.
***
İnsanlar birbirleriyle her zaman iletişim kurmak isterler. Aslında iletişim kurmak, istemekten öte insanlık için zorunlu bir eylemdir. Kişilerin aralarındaki ilişkilerin kurulmasındaki sihirli kelimenin ise sıcak, samimi, art niyetsiz bir merhabanın olduğu unutulmamalıdır. Bu sihirli sözcük tüm insan ilişkilerinin ilk adımıdır. Merhabanın sözlük anlamı ‘selam’ demektir. Diğer bir deyişle ‘hoş geldin’ ya da ‘burada rahat ediniz’ anlamı da vardır merhabanın veyahut ‘bizden, benden size zarar gelmez’ anlamını da taşır merhaba… Bir yakınımızla karşılaştığımızda, bir arkadaşımızla buluştuğumuzda, bir kuruma gittiğimizde hep ‘merhaba’ demez miyiz gülümseyerek?.. İşte o zaman karşımızdaki kişinin rahatladığını, nazikleştiğini menuniyetle karşılamaz mıyız?.. Bir konferansta, bir mitingde, bir sosyal aktivitede konuşmacıların söze ‘merhaba’ diyerek başlamasıyla önemsendiğimiz için memnun olmaz mıyız?.. Güzel bir sözcüktür merhaba… Diğer bir yandan da nazik kişiliğin ilk işaretidir merhaba… Birini karşılarken, misafirlerimizi ağırlarken ilk sözümüz ‘merhaba’ değil midir?.. Yani hayatımızda insanlarla ilk iletişim kurma eylemimizde cümlemize ‘merhaba’ ile başlamaz mıyız?.. Bu soruların hepsinin tek bir cevabı vardır… O da koca bir ‘evet’ olduğudur…
***
Yedi harften oluşan ancak cümlelerle ifade edilen bu kadar önemli bir sözcüğü, insanlar arasında tüm iletişim yollarını açan bu sözcüğü, her kapının anahtarı olan bu sözcüğü sadece dostlarımız, ilk tanıştığımız kişiler, gittiğimiz kurumlarda mı kullanmalıyız?.. Öyle mi gerçekten?.. Bence değil.. Değerli okurlarım, burada rahmetli babamla geçen bir anımdan bahsetmek istiyorum. Küçükken bir yere gittiğimizde yolda yürürken, bir dükkâna uğradığımızda, taksiye bindiğimizde, otobüsle, trenle, vapurla seyyahat ederken, her yerde karşılaştığımız kişilere babamın gülerek “Merhaba!..” demesine çok şaşırırdım. İçten içe babamla gurur duyardım. “Ya babam ne kadar çok kişiyi tanıyor…” derdim. Sonra büyüdüğümde anladım babamın her karşılaştığı kişiye tanımasa bile selam verdiğini… Benim çocukluğumda, gençliğimde kimse karşılaştığı kişiye selam vermeden yoluna devam etmezdi. Şimdi öyle mi?.. Tamam… Nüfus çoğaldı… Her işimiz acil… Herkese selam veremiyoruz. Evet… Bunu anlarım… Ancak aynı apartmanda yaşayanların birbirine selam vermemesine ne demeli?.. Aynı işyerinde çalışan kişilerin, asansörde birbirlerinden bir merhabayı esirgemesine ne demeli?.. Aynı servisle işe gidenlerin, selamlaşmaktan kaçınmak için uyuyor numarası yapmasına ne demeli?.. Evet… Bu gibi durumlarla yaşantımızda hangimiz karşılaşmamıştır ki… Oysa sıcak bir gülümseme, içten bir merhaba kişinin hem kendisinin hem de karşısındaki kişinin güne motive olmuş olarak başlamasına sebep olmaz mı?.. Pekâlâ olur…
***
Peki niye esirgeriz bir merhabayı?.. Bilinmez ki… Diyeceksiniz ki tanımadığımız kişilere verdiğimiz selam yanlış anlaşılmaz mı?.. Evet, zamanımızda bu yanlış anlaşılabilir, katılıyorum… Ama yine de en azından ben oturduğumuz aparmanlarda, çalıştığımız iş yerlerinde, gittiğimiz alışveriş yerlerinde çalışanlara, iletişim kurmak istediğimiz kişilere bir merhabayı esirgememek gerekir diye düşünüyorum. Yolda yürürken kaşılaştığımız büyüklerimizle, yaşlılarla karşılaştığımızda bir selam vermenin ne zararı olabilir ki… Ben selam vermenin insanları bütünleştirdiğine, insanların birbirlerine yaklaşmasını sağladığına, kişilerin birbirlerini önemsemesine, büyük ortaklıkların, büyük dostlukların başlangıcına sebep olmasına, hâttâ ki bir çok hayat arkadaşlığının ilk adımı olduğunu biliyor ve de inanıyorum.
Sevgili okurlarım, hayatınızdan merhabaların eksik olmamasını dilerken hepinize kucak dolusu selamlarımı sunarım.
Hoşça kalın…
Ekim 2020
Mehmet Mücahit Yurteri

Bu yazıyı okudunuz mu?

İnziva

İnziva Yalnızım; Düzen bozulmuş insanlar şaşırmış. Yalnızım; Gerçek dostluklar tarihe karışmış. Yalnızım; Dünyada sevginin yerini …

Bir yanıt yazın