Kahkaha Çiçeği
Bazı öykülerim yarım kalabilir; alfabesiz de
günleri anlatırken geceyi ihmal edebilirim apansız
Akşamın hüznü şarapsız da yaşanabilir; kadehsiz de
sonunu yaşarken mutlulukların başını unutabilirim asude…
Sanmayın ki duygusuz değildir bu can; yeri geldiğinde gözyaşında boğulabilirim de
gülmeyi öğrenmenin vaktindeyim şimdi; kahkaha çiçeğiyim Arjantin’de
tangoyu bilmediğimi kim söyledi ki size; gelin de görün merdivenleri çıkışımı…
Geçmiş düne ait fotoğraflardan ibaretse eğer; yeniden basabilirim deklanşöre
Dünün ışıklarını söndüren ellerim; bugünü ay ışığında asılı tutabilir
yokluğunda ölebilirim öyleyse sevgili; ama vakit çok erken
oysa ben gitmeyi bilmiyorum, terk etmeyi de…
Belki çiçek açma vaktim gelmiştir yeniden; bahar olabilirim hazan mevsiminde
Eylül’de gözümü açtıysam suç benim değil; nisan ayları da gerek göze
Ben seni doyasıya sevebilirim sevgili; gerek var mı başka söze
İstesem çeyreği yarım yapabilirim; yarımı yarınla buluşturabilirim işte
akşamı bana bırak sen yine; şahittir gündüzler geceye; geceler ay ışığında aşktır heceye…
Bazı günlerde sarhoş olabilirim; susuz kalabilirim mesela
kırık bir sandalyeyle saatlerce konuşabilirim; masayı devirebilirim birden
kavgasız günleri unutabilirim; gül içinde dikensizim ol bahçede
her sonbahar esir değildir yaprak dökümüne; mutluluk kardeştir hüzne…
Yarımı yarına katan yelkovansız saatlerin esiriyim bugünlerde, akrep kumun gölgesinde…
Bülent Öntaş
29.10.2024 – Gölgeler Şehrinde