Her yeni gün yeni bir başlangıç, uyanış yeni bir umut, yapabileceklerimiz için zamanımız var değil mi?
Neleri yapıyor neleri sonraya erteliyoruz peki? Ertelediklerimiz için zamanımız ,yeni bir güne daha uyanacak kadar ömrümüz olacak mı bilmiyoruz, tek bildiğimiz şey ertelemek…
Zamana bırakılan hangi şey den hayır gelmiş ki bugüne kadar? Zaman en basitinden soğutur , acıtır , kanatır… Bugün bir şeyler yapabilecek gücümüz varsa gün bugündür. Elimizde olmayan durumların istisnalığı ve mecburiyeti haricinde zamana bırakılan, ertelenen hiçbir şeyden hayır görmedim ben yaşamım boyunca. Sadece pişmanlıklar ve geriye dönüp baktığımda, kaybettiğim yıllarım var şimdi ardımda.
En büyük itirafımdır, geçen yıllarımın ardından kaybettiklerime duyduğum pişmanlıklarım. Olabilecekken olmayan, gerçekleşmesi mümkün iken şimdi imkansıza yaklaşan hayallerim…
Vazgeçişlerim, hayallerim, umutlarım her ne varsa erteleyipte yapmadıklarım, şimdi sadece ardından baktıklarım oldular. Her zaman bu hayatta var olacakmışız gibi hoyratça yaşıyoruz. Çocukluk, gençlik şudur budur derken yıllar geçiyor ve bizler sayılı nefeslerimizi tüketiyoruz İlerlediğimizi sandığımız her an bir azalma bir eksilme ömrümüzde. Günü yaşamak anın içinde olmak, yaşamak istenilen her şeyi zamanında akışına bırakıp ta yaşamak…
Bir defa geliyoruz şu yalan dünyaya , eğer hâlâ nefes alıp veriyorsak her şey için en az bir şansımız var demektir.
Hayatı ıskalamamak için , Yaşamayı bilelim.
Tülin Erol
06.08.2022/İstanbul