Gemi’den, Fikirlere

Gemi’den, Fikirlere


Bir gemiye bindiğinizi hayal edin. Bir sürü insan, o geminin içinde ve bir kişinin kaptan olması gerekiyor. Siz, hangisini seçerdiniz? Herhangi birinin dümene geçmesini mi yoksa deneyimli, işi bilen ve fırtınalı denizlerde daha önce gemiyi kıyıya sağ salim yanaştıran birisini mi?

Platon, Devlet Eseri’nin VI. Kitabı’nda bu olayı daha farklı şekilde sorarak anlatır. Devlet’ i bir gemiye, içinde bulunan insanları halka, gemi kaptanını da devleti yönetenlere. O, demokrasi kavramına karşı çıkar. Çünkü halk yığınlarının kaptan seçme konusunda, karar verebilecekleri donanıma sahip olmadıklarını iddia eder. Mesela hasta olduğunuzda doktora nasıl gidip de doktor seçmiyorsak, devleti yönetenleri de seçemeyiz, der. Yönetim alanında uzman olanlar devleti yönetmeli diyerek yöneticilerin filozoflardan olması gerektiğini yazar. Halk yığınlarının yönetimden anlamadığı için, seçeceği kişiler de yönetimden anlayamayan biri olabilir.

Her ne kadar bu fikrin tamamına katılmasam da Platon’da dikkat çeken şey, devlet yönetimlerinin, kendi alanında uzman, her konuda geniş perspektiften bakabilen, kriz anlarında süreci yönetme kabiliyetleri yüksek kişilerin olması konusunda hem fikirim. Platon’un böyle düşünmesinin sebebi, hocası olan Sokrates’in, devlet kademesinde bulunanların ve halkın birçoğunun, Sokrates’in sorduğu sorulardan rahatsız olup, onun asılmasına neden olmasıdır. Düşünen, sorgulayan insanların öldürülmeleri, halk yığınlarının, düşünmek ve sorgulamak eyleminin kıymetini ve değerini bilmemesindendir. Platon’un düşüncesine göre halk yığınlarının seçtiği yanlış yöneticiler, yanlış kararlar verebilir ve bunun sonucunda suçsuz insanlar suçlu ilan edilebilir.

Günümüz toplum ve devlet yönetimlerine baktığımızda, Platon’un yaklaşımından hareketle, sanata, sanatçıya, fikir üreten ve sorgulayan insanlara, yönetimlerin yaklaşımları, sanırım M.Ö. 400 lü yıllardan 21. Yüzyıla doğru bakış açısının gelişmesi gerekir, değil mi? Zira bakıldığında, Platon’dan günümüze, yaşamını sorgulayarak geçiren Sokrates hala varlığını korurken, düşüncenin başını kesen insanların isimleri, tarihin tozlu sayfalarında hafızalardan silinip gitmiştir. Yok etmek istediğiniz şey, düşünce ve fikirler ise, katlanarak çoğalır ve çağları aşar. Bir sanat eseri olur, bir kitap olur, bir şiir olur, bir isim olur. Unutmayın, yönetimler ne olursa olsun, büyük düşünürlerin kendilerini yok etseniz bile, fikirlerini daha çok büyütür ve ölümsüz hale getirirsiniz.
Türkan Beyaz

Bu yazıyı okudunuz mu?

Dünya Felsefe Günü

Dünya Felsefe Günü “Yalnızca aptallar ve ölüler fikirlerini değiştirmezler Aptallar değiştirmez, ölüler ise değiştiremez” “John …