Oyunbozan

Oyunbozan

Sevgili dostlarım zaman çok hızlı geçiyor, ömrümüzün hızını kendimiz bile ayarlayamıyoruz. Doğal afetler, yaşam zorlukları, siyasi gündem derken hayatımızın akış yönü de inanılmaz bir şekilde değişiyor. Sonrasında kendi kimliğimize şamarlar vurup duruyoruz. Gündemleri biz oluşturmuyoruz ve biz istemesek de yol su elektrik olarak önümüze servis yapılıyor. Sürekli oyunbozan bir sürecin kurbanı oluyoruz.
Varlığın yoklukla sınandığı bir dönemden geçiyoruz. Dünya döngüsünün hangi evresinde durup düşüneceğimizi, şans, para, umut, yarın, endişe, eğitim, işsizlik, ölüm, doğum gibi kavramların beynimizi tırmalayarak yaşam enerjimizi zaman zaman dibe çektiğini üzülerek yaşıyoruz ve önümüzü görme yetimizi kaybedebiliyoruz. “Pozitif düşünün, evrene iyi enerji yollayın” gibi sözler güzel tabi. Ben de sık sık kullanıyorum. Fakat yakın zamanda binlerce canımızı kaybettiğimiz depremin yaralarını saramadan baharı nasıl karşılarız. Baharın alı moruna karışmış renk cümbüşü hele hele doğanın insanın başını döndüren cazibesi karşısında kayıtsız kalmak zor. Kuşlar ses cümbüşüyle kanon yaparken, patika bir yolda yeşiller içinde yürümek, bir pınarın başına gelince elimizin avucunu açıp kana kana su içmek zevkli olurdu. Fakat günü kotaramadan o yolu yürümek ne derece zevk verir bilinmez.
Amacım duygu düşüncelerinizi dibe çekip sizi yormak değil. Farkındalık ve enerjimizi doğru kaynaklara kullanmamız gerektiğini söylemeye çalışıyorum. Umutlarımıza tutunmadan nasıl çıkarız aydınlıklara. Pandemi sürecinden başlayan “evde kal “sözünün yerini artık “hayatta kal” aldı. Bunun için de kendi öz kimliğimize sahip çıkmalı, kişisel donanımımız için elimizden ne geliyorsa yapmalıyız. Akıl, bilimsel düşünürse yol alır ve kendi kararlarımızda bize kılavuzluk yapar. Maneviyatla birleşince de mucizeleri önümüze serer. Acılarımız, zorluklarımız çok olsa bile gökkuşağı yağmur sonrası toprak kokusunu içine çekerek görsel şov yapmıyor mu?
Sevgili okurlarım bazen oyun da bozmak gerekir. Ama biraz önce yazdığım gibi bilgi ve donanımlarımız tam olursa karşı tezleri savunabilir, doğrular için mücadele edebiliriz. Çocukluk dönemlerimizde de bizim oyunumuzu bozan, topumuzu inadına uzaklara atan, sek sek oynadığımız çizgiyi bozan, misketlerimizi ve beştaşlarımızı saklayan mahalle ve okul arkadaşlarımız oldu. Ne güzel yaş grubu ki o gün bozulan oyun bile ertesi gün hatırlanmaz, bir yağlı ekmeği birlikte yeme tadını bozmazdı. Sanırım büyümek labirentte yolunu bulma karmaşası yaratıyor. Mutluluklarımız bol olsun yaşam incitmesin gönlümüzü.
Mevsimlerin albenisi sizi yanıltmasın. Bahar cümbüşüyle, yaz sıcaklığı ile, sonbahar sanatıyla, kış masum kar örgüsüyle bize oyun oynayabilir. Siz siz olun mevsimlerin oyununa gelmeyin. Oyunu siz bozun.
Saygılarımla Mart 2023

Bu yazıyı okudunuz mu?

İnziva

İnziva Yalnızım; Düzen bozulmuş insanlar şaşırmış. Yalnızım; Gerçek dostluklar tarihe karışmış. Yalnızım; Dünyada sevginin yerini …

Bir yanıt yazın