Sıradan
Bir umut serpintisi geliyor yüreğim çarpıyor. Acaba acaba dedikçe yok olmaz, olmayacak diyor hayat. Neden diye soramadan aynı son…
Mutlu olmayı hak etmiyor muyum diye sordukça kendime, duvarlara çarpıyorum. Canım yanıyor ağlıyorum.”Ağlamak fayda vermez, diren” diyorum kendime. Kalkıyorum ve yoluma devam ediyorum. Çünkü ben insanım, zorluklar yıldıramaz beni sadece güçlendirir ve köklerimi sağlamlaştırır. Yaşamak bu işte, direnmek ve yılmadan devam etmek.
Yara bere içinde kala kala öğreniyoruz hayat yolunda yürümeyi. Dizlerimiz kanıyor, dudaklarımız patlıyor. En çokta kalbimiz sancıyor. Neden kimileri için bu kadar kolayken benim için bu kadar zor diye defalarca soruyoruz kendimize. Şanslı mı yoksa başarılı olmak mı formülü, bilinmez değil mi ? Hayat bazılarına torpil mi geçiyor yoksa bize mi öyle geliyor? Şans diye bir şey var şüphesiz!.. Kimine göre kolay elde edilenler kimine göre dağları aşmak kadar zor. Sadece çalışmakla olmuyor önüne düşüyor bazılarının. Kimisi de tırmalıyor tırmalıyor ama yok, olmuyor.
Canın yanıyor, gözlerin doluyor. Ağlıyor sızlıyor yoluna devam ediyorsun. Belki de bırakıp gidiyorsun. Zorluklar karşısında devam edebilecek gücü bulduğumuz anda güçleniyor, ayağa kalkıp tozu dumana kata kata yol alıyoruz. Mücadele etmek ve bu mücadeleyi kazanmak hayatta başarılı olduğumuzu ispatlamak demektir. Başarınca bitiyor mu peki her şey? Bitmez; çünkü hep daha fazlasını istemek hep daha iyiye doğru gitmek var içimizde. Yol almak, kendini ispatlamış biri olmak. Bu şekilde saygı görüp toplumda statü elde edebiliyoruz günümüzde. Değerler insanlıkla değil maddiyatla ölçülüyor ne kadar itibar sahibi ve cebin dolu ise o kadar insansın. Bir yerde iş güç mevkii sahibi değilsen bir hiçsin. Görülmez, duyulmaz hatta insan yerine bile koyulmazsın.
Ne ara bu kadar kötü oldu insanlar, Ne zaman unuttuk insani değerlerimizi? Her kişi önce kendine sonra da en yakınındakine sorsa bu soruyu. İlerleme, günlük hayatın getirdiği yenilikler, yaşamın zorluğu, günden güne değişen insan ilişkileri vs vs… Sayar dururuz hepimiz çeşitli bahaneleri ardı ardına.
Sıradan hayatlarımız ve paylaştıkça artan mutluluklarımız vardı bizim. İçimizden birinin derdi olsa hepimiz sırtlanır alırdık onu üzerinden. Değişmeyen tek şeyin değişim olduğu gerçeği yadsınamaz fakat değişmesini istemediğimiz bir şey varsa o da; insani değerlerimiz. Bizi biz yapan güzelliklerimiz.
Tülin Erol
07.12.2023/ İstanbul