Dans


Bu gece başka gece demek isterdim. Her gece aynı dua dilimde. Kalbimin içinde kocaman bir küre. Çocukluğumdan kalan. İçinde mucizeler saklayan. Salladıkça karlarına baktığım, gökten tane tane , döne döne düşerken , hayallerim de toprağına kavuşuyor gibi sihirli bir dokunuşla. Öyle masum, öyle umutla tutunan. Bakma gözyaşımın akmadığına. Çok ağlamak da yetmiyor bazen bu sızıya.

Neyi özlediğini bilmezmiş insan. Hayal eder, hayallerine tutunurmuş. Bir kuş konarmış omzuna, biraz ürkek . İşte öyle bekler insan. Bir gün bulur bulmasına da , sabır denen nehirden akmadan, geçmeden, nehre karışıp da nehrin içinde zerre olmadan , bulduğuna kavuşamazmış. Omzundaki kuş gibi ürkmekle olmazmış bu işler. Kanatlarını kesmeyi göze almak gerekliymiş bazen. Nehre kanatlarla atlamak olmazmış… Sabır denen şey, meğer,seni senden başka şeye dönüştürürken, sana okyanusları bahşetmeye hazırlarmış. Sen, inci mercan zannederken denizi, okyanusun en gizli hazineleri önüne serilecek de , senin, o hazineye, hazır olman lazımmış.

Bir kar küresi masalı. Bir kalbin ortasında yusyuvarlak. Nerden çıktı kuşlar peki ? Ya okyanuslar? Ah içimdeki ne çok karıştıyor zihnimi. Şimdi yatsam, uyusam. Hafif odun isli soba yanarken, mandalina kokusu ile gözlerimi açsam. Baksam çocukluğuma sarılsam. Kucaklasam onu. Korkma desem. Hepsi geçecek. Salla küreni dans ederken, bırak saçlarına dökülsün yıldızlar…

Türkan Beyaz

Bu yazıyı okudunuz mu?

Ferman

Ferman Yazmak ferman bana derinden iç sesimden, Yazmasam gelemem ki hayatın üstesinden. Ümit TÜKENMEZ Facebook …

Bir yanıt yazın