Haber

Koto Çalan

Koto Çalan Seslerinde dans edince ellerim Buluttan dökülür sevinçlerim Hayallerim kanatlanır gökyüzünün davetiyle Bahar çiçeklerinin tebessümüyle Güz yapraklarının hüznüyle Rüzgârlar bürünür mü renklere Şarkılar yankılanır mı sözlerin ötesinde Rüyalar dolar mı ışıklarla Seslerinde dans edince ellerim Yazar- Şair : Nanao Kokufu

Devamı

Bir Park Güncesi

Bir Park Güncesi Yazar: Sevil Özdemir Tam bir bahar havası denebilirdi bu güne, eğer güneş yüzünü gizlemeseydi…   Sıralanmış teknelerin halat gıcırtısını, cıvıltılı kuş sesleri akort ediyor. Kargaların kavgasını çığlık atan bir martı bölüyor. Ağaçlar arası gezintiye çıkan serçeler, yerdeki köpeği teğet geçiyor. Arka sokaktaki okul çocuklarıyla parktaki çocuklar ses çıkarma yarışında berabere kalıyor. Banktaki genç çifte, teknesini temizleyen adamın …

Devamı

Menfaat Pazarı

MENFAAT PAZARI Yazar : Neslihan Kökci Düzmeciliğin pazarındayız. Gam tezgahlarıyla dolu tıklım tıklım. İnsanlığa çıkışmayan bozukluk melodilerinin yankısı; kiminin sığdıramadığı vicdanı geçitlerden. Ucuzluk yarışıyor kinlerden. Aynı torbalara büzüştürülen farklı yalanlar; ürperilmesi en haşinlisi… Zenginlik mi? Hırsızlıktan hallice cepler. Nefret yirmi beş kuruş, hakkaniyetlik ise bir yürekten satılık piyasada. İkinci yüzler bedava. Herkes uzanıyor, kimse görmüyor. Herkes birbirini çiğniyor, ama kimse …

Devamı

Aşk Merdiveni

Aşk Merdiveni “Yedi kat göğe dayanır merdiven, Saf temiz müjdeler muştalanır. Kalpler kandil, duygular mendil, serilir sevdiklerine. Sevenler arasında sırlar olur, Kalem yazamaz, yazı gösteremez; buluşmanın hikayesi. Yazmak için aşıka yürüyüş, yaşanmadan yazılmazmış. Kalp çanağının kepçesi, kalbte açığa çıkan mühür. Yol sevene, seven ister likasını, Şimşekler çakar, yıldızlar parlar, Yüz yüze gelir, görünür; gözlere çekilir sürme. Söz alır, söz verir …

Devamı

Belli ki Huzura “Huzur” İçin Çıkmadık

Belli ki Huzura “Huzur” İçin Çıkmadık Yağmur ağlasa bile bunu kim fark edecek ki? Güneş yansa da onun acısını kim hissedecek? “Kim” kimin umurundaki bunca benlik varken? Terbiye edilmemiş hayvan eve alınır mı? Oysa içimiz yabani hayvanlarla dolu. Siretimizi sakladık, dışımızı da süsledik. Fakat bir göz var her şeyin hakikatini gören. Yani güneşe karınca görünmez değildir. Gözlerini kapatsan bile sanma …

Devamı

Gül Vefası

Gül Vefası Yazar : Gülseren Gül “Elleri koynunda, yine süzgün bakıyor uzaktan. Bir damla gözyaşına saklanmış, Yılların sürmesi gözünde, Duru ve berrak kokuyu arıyor, Dağlanıyor yüreği, Vefalar küf tutmuş. Hisseder gibi oluyor ruhu, Kulaklar dikiliyor hafızaya, Bir bağlantı kurmak istiyor, Arayıp bulmak istediği, o sabiyi. Vefalar küf tutmuş. Hani o has bahçede, gül dalına, Hayalini süsleyen o bez beşiği asmıştı, …

Devamı

Matem

Süleyman Korkmaz Matem Matem eski halının üstündeki ıslaklık. Kara kışta erimeyen sokaktaki karlar. Hazan yürüyor taşa içimizde kuraklık. Beyaz kıyafetlerle sade göğe bakarlar. Matem yeni hatırın içilmez kahvesidir. Telvesi dibindeki acıtan sessiz seda. Dolanmış diline unutulmaz sevgisidir. Güneşin çürüttüğü acınası bu sevda. Matem yaz güllerinin açtığı al azınlık. Toprağa düşen gülle karıştırdığı nida. Hevesti kokuların burunlara azgınlık. Çöplerin katlettiği kırık …

Devamı

MEÇHÛL

MEÇHÛL Yılların hüznü var üzerimde Yalnızlığın ürkekliği Ağır ağır yol alırken uzak diyarlara Ufuk karanlık istikbal meçhûl Sallanır elimde kara bir bavul… UFKÎ-İsmail KARATAŞ

Devamı

Yanlışa Dokunabilmek

YANLIŞA DOKUNABİLMEK Yazar : Neslihan Kökci Yanlışı bağrında doğurabilmek…. son doğrularından sakınıp; çiçeğinin kudretine değil, kamçılayan dikenlerini sırtlanabilmek yettiğince, iliklerinle… Aslında tüm dünyanla, varlığınla oyuklarına vurulabilmek… Bir günah olup boylu boyunca, saf kalabilmek.. aciz durabilmek. Tanımadan, kaçmadan, dokunmadan hesapsız sevgiye, tamah edebilmek… cesurca,infazsızca en temeline mıhlanabilmek… hep kriter, en sahi uçlarınızda, devrilmez sandığınız kalıplarınızda pejmürde tuttuğunuz… hangi matematik denkleminin ölçüsü …

Devamı

Elyasaların Cenneti

Elyasaların Cenneti Bir varmış, bir yokmuş… Uzak diyarlarda, yemyeşil bir köyde Elyasa ve Göktuğ adında iki çocuk yaşarmış. Onlar daha bebekken tanışmışlar ve o günden sonra hiç ayrılmamışlar. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte uyanır, köyün sokaklarında kahkahalar atarak koşar, akşam olup yıldızlar gökyüzünde parlayınca bile hâlâ oyun oynamaya devam ederlermiş. Birbirleriyle öylesine iyi anlaşmışlar ki, aralarında hiç kavga bile çıkmazmış. Bir …

Devamı