Yanlışa Dokunabilmek

YANLIŞA DOKUNABİLMEK

Yazar : Neslihan Kökci


Yanlışı bağrında doğurabilmek…. son doğrularından sakınıp; çiçeğinin kudretine değil, kamçılayan dikenlerini sırtlanabilmek yettiğince, iliklerinle… Aslında tüm dünyanla, varlığınla oyuklarına vurulabilmek… Bir günah olup boylu boyunca, saf kalabilmek.. aciz durabilmek.

Tanımadan, kaçmadan, dokunmadan hesapsız sevgiye, tamah edebilmek… cesurca,infazsızca en temeline mıhlanabilmek… hep kriter, en sahi uçlarınızda, devrilmez sandığınız kalıplarınızda pejmürde tuttuğunuz… hangi matematik denkleminin ölçüsü kusursuzluğunuz…
Kötülükten açılmaz mı insan?

Ayıplarının depreminde, en meçhul ruhları can bulmaz mı…
Beklentisizken; lal kondurmaz mı gönle; karanlıklar, terkedilir mi apar topar büyüsünü yitirdi diye. Gücenilir mi en fırtınalı zamanlara…

Peki neden insan karanlıklarına matem kuşanıyor, kamburluğuna taşıyorsunuz tabutlarınızı… Neden mükemmeli arzuluyor, siper alıyorsunuz bir dirhem toprağı… Adaleti neden haykıramadıklarınızla bütünleştiriyor, kutuplaştırıyorsunuz bir türlü yüzleşemediğiniz o ahları…

Neden yeşertemiyor, neden sevemiyorsunuz yalnızlığa kadir kıldığınız o haşin yanlışı…
Öyle ki sevmek, ışıl ışıl sevebilmek, kara kışlarıyla, duvarlarıyla; çıkıntılı, engebeli yokuşlarıyla… tökezleyerek, ilerlediğin her adımda daha fazla sürünerek… amansız, vedasız, ansız, sadece ölerek. O’na varabilmek…
Çamurlaşarak, yığın yığın… cesedinde, yine onu bulabilmek…

Neslihan Kökci

Bu yazıyı okudunuz mu?

Çanakkale: Bir Milletin Diriliş Destanı

Çanakkale: Bir Milletin Diriliş Destanı Çanakkale Savaşı, sadece bir askeri zafer değil, aynı zamanda bir …