Hikâye

Bay Daron

Bay Daron Mehmet Mücahit Yurteri Yirmi bir temmuz iki bin on dokuz pazar… Sıcak bir yaz günü… Sıcak ama öyle böyle değil, insanı mum gibi eriten bir sıcak… Bakırköy Tren İstasyonu’nun kapısından kızarmış tavuk gibi çıkan adam, sinirli adımlarla İstasyon Caddesi’nden İstanbul Caddesi yönüne doğru yürüyordu. Her adımında: “Pazar günü de bu olur mu yahu…” deyip duruyordu. İlginç bir adamdı. …

Devamı

Sendromlar Şehri

Sendromlar Şehri Adam, o sabah işe yetişmek için maraton koşucusu formunda saniyelerle yarışıyordu. “Hanımefendi, çekilin önümden, yoksa vapuru kaçıracağım!” diye seslendi, önünde yavaş yavaş yürüyen kadına. Bir seksen boylarında, fit görünümlü, yeşil gözlü omzuna kadar uzanan kumral dalgalı saçlarıyla otuzlu yaşlarının başında yakışıklı görünümlü bir adamdı. Sabahları sahilde geziniyormuş gibi, umursamaz bir tavırla yürüyen insanlara sinir oluyordu. Bu şehrin kalabalığı …

Devamı

Yaşam Hakkı

Yaşam Hakkı Yetmiş yaşlarında, bir seksen boylarında, ince yapılı temiz kıyafetli, yeni sakal tıraşı olmuş adam, elinde poşetleri ile çarşıdan dönüyordu. Köşeyi dönünce sokağın başında yavru köpeği sıkıştırıp taş atan bir çocuk gördü. Çocuk; esmer, ince, uzun boylu dokuz on yaşlarındaydı. Adam, yavru köpeği kurtarmak için hızla yürümeye başladı. Elinde torbaları olduğu için nefes nefese kalmıştı. Yüz metre mesafeden çocuğa …

Devamı

Yazı ve Sızı

Yazı ve Sızı Fotoğraf: Bülent Öntaş  Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konserde Yeni Türkü’nün şarkılarıyla buluşmuştu. Etkinliğin organizasyonunda görev alan arkadaşlarının daveti üzerine oradaydı ve salonda bulunan herkes gibi o da şarkılara eşlik ederken çok mutluydu. Gecenin ilerleyen saatlerinde üzerine çöken yorgunluğun etkisi ile eve gitmek için niyetlendi ve yanında oturduğu arkadaşı Feraye’ye daveti için teşekkür etti. Tam yerinden kalkacağı sırada …

Devamı

Orhan

Orhan Mehmet Mücahit Yurteri Yine sırtımı Midilli Adası’na vermiş, önümde Kaz Dağları’nın uzantısı olan Madra Dağları’na bakarak, Kuzey Ege’nin buz gibi lacivert sularında gömülmüş, kırk dereceye varan temmuz sıcağıyla inatlaşıyordum, sıcağa karşı soğuk kozunu öne sürerek. Bu benim yirmi beş yıldır değişmeyen bir zevkimdi. Eşsiz koylara sahip İzmir’in güzel ilçesi Dikili sahilinde aldığım iki katlı evim olduğu için çok şanslı …

Devamı

Niçin Yazmalıyım?

Niçin Yazmalıyım? Fotoğraf: Bülent Öntaş Yazmaktan çok yazabilmeyi önemserim. Kullandığım sözcüklerim, cümlelerim anlaşılır olsun isterim. Süslü püslü cümlelerle fazla barışık değilim. Doğrudan eğip bükmeden saf, katkısız yazmak isterim. Yediden yetmişe okuyan her okurun anlayacağı sadelikte yazmaya özen gösteririm. Yazdıklarımı okuyan her can kendinden bir şeyler bulsun diye mümkün olduğunca değişik konuları işlemeye çalışırım. Üç yaşındaki çocuğun duyguları seksen yaşındaki erişkinin …

Devamı

Gecenin Aritmi

Fotoğraf : Bülent Öntaş  Gecenin Aritmi Gece vaktinde Beyoğlu’nun İstiklal Caddesini dik kesen sokaklarından hızlı adımlarla Tarbabaşı’na doğru, yakın bir arkadaşıyla birlikte yürüyordu. Arkadaşı ona neden bu kadar hızlı yürüyorsun diye sorduğunda bedensel ve zihinsel yorgunluğun da etkisiyle onu kısa bir cevapla geçiştirdi. Gün ortasından itibaren katılmış olduğu şiir etkinliğinin üzerine bir de mesleki toplantı eklenmişti. Katılacağı önceden belli olan …

Devamı

Okumanın Güzelliği

Okumanın Güzelliği Elif, altı yaşlarında İri yeşil gözlü, uzun sarı saçlı yanakları al al bir çocuktu. Bozkırın ortasında akan bir ırmak kenarında iki yüz haneli bir köyde yaşıyordu. Irmağın etrafı uzun kavak ağaçları sıralıydı. Irmak, köyün girişinde kalıyordu. Elif her gün arkadaşları ile ineklerini otlatmaya su kenarına getiriyorlardı. Hayvanlar kendi hallerinde otlarken onlar suyun içinde oyun oynuyorlardı. Kuşlar onların neşesine …

Devamı

Maskeler

Maskeler Ülkenin birinde hiç yalan ve sahtekârlık yoktu. İnsanlar her şeyi olduğu gibi gerçek haliyle söylerlerdi. Hiç kimse konuşurken, duygularını ifade ederken maske kullanmayı bilmezdi. Günlerden bir gün bu ülkeye bir satıcı geldi. İlk defa böyle bir satıcı görmüşlerdi. İnsanlar şaşkın şaşkın satıcının etrafını sardılar. Ağlayan, gülen, mutsuz, mutlu, neşeli, somurtkan, iyimser, şaşkın, öfkeli, sakin, düşünceli yüzler satıyordu satıcı… İnsanlar …

Devamı

“Mürekkep Ülkesi / Öykü Yazdıran Öyküler!” Üzerine İnceleme

“Mürekkep Ülkesi / Öykü Yazdıran Öyküler!” Halk Edebiyatı Dergisi Yayınları’ndan Çıktı!.. “Mürekkep Ülkesi” kitabı, 24 öykü ve minimal öykülerden meydana gelmektedir. Öykülerin yelpazesi çok geniş. Her öykünün sonunda bilinçli okuma için temel sorular ve ölçütler vardır. Böylelikle hem okuma seviyesini hem de yazma için bir öykü şablonu elde etmeyi amaçlamış bir eserdir. Öykülere kısaca değinecek olursak: “Aynasızlar” öyküsünde, büyülü gerçekçi …

Devamı