Olmayınca

Olmayınca

Balığa akıbetini göstersen de oltaya düşüyor.
Eşeğin yükünü alsan da kendine yük buluyor.
Kediyi iyi eğitsen de fareyi görünce duramıyor.
Cahile laf anlatsan da geceden güneş sağılmıyor,
Bir ömür cehalete tapmış “Allah nerede?” diyor.
Kendi mezarını kazıyor da başkasını gömeceğini sanıyor,
Kanıyor kanıyor da kendini gül bahçesi sanıyor!..
Hiç gündüzle gece, ölüyle diri bir olur mu?
Ölüye akıl versen ne olacak mezardan devrim yapacak değil ya?
Yalan büyü yapınca doğrunun da hilesi olmayınca,
Güçler eşit olmayınca bunda doğrunun ne suçu var?
Baş aklı rehber edinmezse ayakların ne suçu var?
Kulak hikmetle dinlemeyince, sözün ne suçu var?
Yollar buz tutmuşsa kırılan kalbin ne suçu var?
Akıl akıbetini düşünmeyince kaderin ne suçu var?
Allah aklı vermiş, kul kullanmayınca O’nun ne suçu var?
Kibir dağlardan ordu yapmış, bunda tevazunun ne suçu var?
Terazi bozuk tartıyorsa tartılan garibanın ne suçu var?
Allah’ın işine karışsan da elbette O da bildiğini yazıyor,
Biz de O’nun bildiklerini bilmiyoruz, bizim ne suçumuz var?
İlk emir “Oku!” acaba rica mı etseydi?
Kitap aklın efendisi olduğu halde okunmuyorsa kitabın ne suçu var?
Şair yazıyor yazmasına amma okuyan olmayınca şiirin ne suçu var?

Şenol Tombaş

Bu yazıyı okudunuz mu?

“Akıl Dayağı” Şiiri Üzerine İnceleme

Akıl Dayağı Gözler dolar dolar ve öylece yanaklara sarılır, Hiçbir şeyi değiştiremeyen kaderine darılır, Burnun …