Halk Edebiyatı Dergisi İnternet Sitesi
Eşik ve Beşik / Şenol Tombaş …………………………….4
Gönülden Gönüle / Hatice Karahan …………………5
Oldu mu / Âşık Cemal Divani …………………..…….5
Tomurcuk / Halil Gökkaya ………………………………7
Pür Heyecan / Halil Gökkaya………………………..….7
Gidelim / Birgül Tombul………………………………..8
Bir Mektup Gönder / Gülten Özgül ………………..…8
Labirent / Meral Karakaya…………………………..…..9
Güne Veda / Meral Karakaya ………………………….. 9
Yanlış Yol / Ümit Tükenmez ……………………………10
Şüphe / Ümit Tükenmez…………………………….….10
Bugün Salı / Duygu Atmaca ……………………………11
Hisler Ormanı / Duygu Atmaca………………………..11
Her Zamanki Sıradan Yılbaşı / Cem Deniz………….12
Veda / Erhan Demir…………………………….……12
Toplumsal Cinsiyet / Sonay Koç…………………….13
Mezarlık / Oya Şafak ………………………………….15
Boşluğa Yazılan Mektup / Mert Turhan…………….15
Bahçede Erik Dalı Gözlerde Şarap Buharı /
Mert Turhan…………………………………………………16
İstiklal Yurdu / Şehmus Yardımcı………….……..17
Sevsen de Bir Sevmesen de / Hızır İrfan Önder…17
Bitsin / Gencay Coşkun…………………………….…18
Olacaktı / Şenol Tombaş ………………………………48
Olmayınca / Şenol Tombaş …………………………..48
Evrenin Ayak İzleri / Hacer Taşdemir……………….52
Duy Beni! / Şeyda Bozkurt ………………………………53
Yirmi Sene / Gamze Beyhan Baysal………………19
Durağı Olmayan Vapur / Baran Onat Yıldırım …..21
Zamansızlar / Süheyla Acar ………………….……..24
Eğitimci Yazarı Ayşe Gülten Kırıcı ile Çocuk Edebiyatı Üzerine Röportaj
Gülten Özgül / Gülperi ……………………………..…37
Aybegüm Karadeniz / Fatih Karadeniz /
Çocuk Edebiyatı Dil Şenliğidir……………………………38
Mehmet Ballı /
Çocuk Edebiyatı Çeviri Kitapları Üzerine……………39
Birgül Tombul / İyi Yürekli Genç ile Peri Kızı……41
Nurhan Karanfil / Kampta Bir Gece……………….43
Özlem Korkmaz / İlkbahar………………………….…..43
Süleyman Korkmaz / Karanlık Tekerleme…………44
Türkan Beyaz / Türk Çocuk Edebiyatında Masalların Tarihçesi ve Önemi………………………………………45
Nurhan Karanfil /Üşenmiyavım ………….………46
Şenol Tombaş / Kibirli Güneş ………………..………47
Mehmet Mücahit Yurteri /
Islak Sokakların Şarkısı……………………………………..49
Mehmet Mücahit Yurteri /
Harflerden Kurulan Köprüler……………………………..50
Resim: Mehmet Mücahit Yurteri………………………10
Resim : Mehmet Mücahit Yurteri……………………..20
Resim: Mehmet Mücahit Yurteri………………………23
Resim : Mehmet Mücahit Yurteri……………………..51
Resim:Mehmet Mücahit Yurteri ………………………53
Resim : Kudret Apuhan……………………………………..4
WhatsApp Halk Edebiyatı Dergisi Bilgi ve Satış Hattı: 05516761417
Fiyat: 100 TL Sayı: 65 / Mart -Nisan / 2025
ISSN ve barkot: 2148-578X -65
Sayfa: 56
Ölçüler: 28/ 19 cm
Başyazı:
Dergiler Yazarların Fakir Ocağıdır!
“Söz odur ki bir gönlü bir ömür bahtiyar eder.
Söz odur ki bir gönlü bir günde ihtiyar eder.”
Söz, sözümüzdür ve özümüzdür. Ruhların şarkısıdır. Sözler güzelleşirse kulaklar bahtiyar olur ve kalpler cennet bahçesine döner. Söz yaraları, iyileşmeyen en illet yaradır. Bundan ötürüdür ki söz cahilin elinde itibar kaybetmemelidir. Bir toplumu sadece delici, kesici, silahlar yaralamaz. Belki de söz ile yaralamalar en büyük suç sayılmalıdır. Bu anlamda sözü doğru kullanabilme ehliyeti verilmelidir. Onu, ancak yetkin kullanan; ilim sahibi, kendini ve hakikati bilen söz ustalarıdır. Dil bir iletişim aracı olmanın ötesinde, düşüncenin de ham maddesidir. Dil gelişirse düşünce de gelişir ve medeniyet şahlanır. Bunun için, edebiyat, ilim, bilim, gelişmelidir ki dil de yozlaşmasın, kültür ve medeniyet dili olarak diyalektik bir şekilde ilerlesin.
Dili nezihleştiren, üst bir estetik değere ulaştıran elbette edebiyattır ve dolayısıyla kitaplardır, dergilerdir. Zihinsel buluşların hepsi yaratıcı düşünceyle meydana gelir. Bu özgünlüğün yolu da dilden ve emekten geçer. Üslup ki ruhumuzun gücüdür. Kelimelerimiz insanlara sirayet etmesi için öncelikle içini takva ve samimiyetle doldurmamız icap eder. Söz ustası olmak demek, binlerce ruha şifa vermektir. Sözü hakkıyla kullanamamak da cinayettir. Bunu anlamanın yolu basittir. Etrafımızda kaç kişinin kalbini kırdığımıza bakarak hemen sonuca gidebiliriz. Sadi Şiraz: “Yanlış üslup doğru sözün celladıdır.” der. O halde sözümüz ilaç da olabilir, zehir de… Bu durum tamamen ruhumuzun tekâmülüyle alakalıdır. Çünkü ancak bal kabından bal sızar. Diline pislik taşıtanlar, ona zulüm edenlerdir. Dilini eğitemeyenler yalnızlığa mahkûm olurlar. Dilden dile köprü kurmanın yolu edebiyattan geçer. Biz bu bilinçle dergimizi yıllardır çıkarmaya çalışıyoruz. Belki dilimiz uyanır da aklı kaldırır ve onu şahlandır diye. Dil bir kültürün harmanıdır ve geleceğe bakarken bu harmandan faydalanarak yol alırız. Eskiden beslenmeyen yenilik olmaz.
Diller menfaatine konuşuyor, artık ülküler maalesef neredeyse yok, artık menfaatler var. “Biz” yok, “ben” var. Herkesin ben dediği yerde yağmur yağmaz. Herkesin biz dediği yerde de adalet olmazsa yine “biz” olmaz. İnsan maddi-manevi eşit yaratılmasa da paylaşmayı öğrenebilir. Tıpkı bir derginin sayfalarını onlarca yazarın paylaştığı gibi.
Bu anlamda dergiler derlemedir ve imece ruhumuzun yaşayan gücüdür. Sözümüz burada demlenir. Bir arı gibi yüzlerce çiçekten süzülerek bala dönüşür. Fakat kelimelerin kısırlaştığı ve küfür öğrendiği, kalplerin yozlaştığı, samimiyetin hiç sayıldığı, her şeyin dijitale ve şova doğru koştuğu yerde dergi çıkarmak, şapkadan tavşan çıkarmak gibi bir şey. Gerçi dijital çağdan önce de dergilerimiz sahipsizdi, kimsesizler mezarlığına bir bir gömülmüşlerdi. Sözlerimiz sahipsiz kalırsa yalnızlık kaçınılmaz olur. Düşünce ölür. Medeniyet mağdur edilir. Yunus Emre: “Söz ruhları birleştiren vasıtadır.” der.
Velhasıl bizler sözün kıymetine hürmeten, emeğimizden ve cebimizden vererek, bir avuç söz dostu, samimi insanların sayesinde bu günlere geldik… Her şeyin anlık tüketildiği bu çağda dileriz ki sözlerimiz baki olsun. Dergiler edebiyat hafızamızdır; aşkın, emeğin, fikrin birleşmesidir. Dergiler derdimizin dilidir, onlar susarsa akıl sağırlaşmaya başlar. Dergiler yazarların fakir ocağıdır. Daha ne söyleyelim, söz tamam oldu, ne eksik ne fazla, akıl sahipleri sözün de israfını sevmezler. Sözlerimiz birleşmezse yalnızlık kaçınılmazdır. Avcı hayvanlar bile önce yalnız hayvanları avlarlar. Sözümüzün hanesi dergilerde birleşme umuduyla, sözümüz “söz” olsun.
Şenol Tombaş
