Daha Çok…

Daha Çok…

Baktım sözlerine
Süzüldüm rengarenk
Muvazaa
Dikildim yalın ayak… (Özkan Duran)

Hangi renklerini kuşanmıştı gökyüzü? Bir devrin kapanışıydı ayrılık dediğin. Söylenecek sözler yarım kalmış, yaşanmaya değer ne varsa, elinde avucunda bir hoşçakala sığdırılmış. Paketlerin içine tıkıştırılırken eşyalar, fincanın kulpu kırık, zarfın kenarı yırtılmış, sapsarı fotoğraflar…. Oysa, çok tazeydi.
Eskimez diye başlanan hikayelerin de sonu varmış. Zaman denilen mevhuma sarmalanıp bir anı bohçasında yüreğine otururmuş. Masalların içinde vücut bulurmuş bazen. Aslı ile Kerem olur, Ferhat ile Şirin mesnevisine dönüşürmüş. Devlerin peşinde savaşırken yenilmeyen kahramanlar, bir kalbe yenik düşermiş . Sonra… Gökten üç elma düşer, mutlu son diye göz kapaklarına konar, huzur içinde uykuya dalarmış insanlar.
Şimdi, ya şimdi, geriye ne kaldı? Hani biz o masalın hiç bitmeyen sonunu yazan Şehrazat’a hayrandık. Bin bir gece üşenmeden yazacaktık. Kalemlerimiz bitmemişti halbuki. Daha yazacak çok satır, okunacak çok şiir, fısıldayacak çok şarkımız vardı…

Türkan Beyaz
Şiirden Masallara,2024
Müzik Önerisi : https://www.youtube.com/watch?v=xn1DWqhVlyQ&list=PLHzHYDMcWiEsXl7KNrIeUBaAMDDjkQDua&index=4
İnan Tat: Sonbahar

Bu yazıyı okudunuz mu?

“Akıl Dayağı” Şiiri Üzerine İnceleme

Akıl Dayağı Gözler dolar dolar ve öylece yanaklara sarılır, Hiçbir şeyi değiştiremeyen kaderine darılır, Burnun …