Bohça
boş hayalin düşmemişiz peşine
ne yüzümüze gülene
ne de gidene
biz bilmeyiz ağlamaktan
ve gülmekten başka
bir çare
ol sevda yolculuğu değildir sadece seferimiz
bir tuba nefesi alırsak eğer
biliriz ki
türlü
cihandadır
ol kayıp cennetimiz…
biz dünya
bilmeyiz dünden bugüne
ağlamaklı/bir garip/biçareyiz
sonsuz hülyaya dalmayız/öğünden öğüne
aç kalmaklı
yamalı bir bohçayız
bir garip çile
ey dikensiz gül toplayan hayat
kanamaz yüreğimizdeki
ol dem-i damar
dalar isek bir nehre, vakitsiz
ol denizdir/okyanustur/ol damladır zerremiz güne…
Bülent Öntaş
07.05.2025 – İstanbul
Nakarat
merhaba dediğim sabahı
yine ben gözetlerim
nasıldır diye merak ettiğim günde
boşa düşer
sözcüklerim/eski bir türkü yollamış
dostun gül cemali
karşı ovadan/çiçekli/dağlar gibi nakaratlı
alır üstüme giyerim
alını/morunu/hem yeşilini
başını sonunu sormam
çekinir
onu da ben eklerim…
Bülent Öntaş
07.05.2025 – İstanbul