Müphem Çıkmazı
Gözlerin müphem bakmak zorunda mıydı?
Bakışlarının duygu yüklü ateşi
Ne oldu da!
Küllerini parça parça savurdu.
Yaralı yüreğime sinen
Ayrılığın ateşi
Gururun geçtiği yollarında
Yazgının çizgisini kor gibi yaktı.
Tenin müphem dokunmak zorunda mıydı?
Göğsüne başımı koymak
En sıcak duygunun
Gönül evini hissederken
Soğuk ellerinin dokunan yüreğime
Derinin donmuş damarları
Ruhun canlı tutkusuna
Buz kütlelerini yaşattı.
Kelimelerin müphem konuşmak zorunda mıydı?
Şiirlerin güneşi
Dudaklarından ışıldayan
Her günün sabahında
Yeniden doğuşu olurdu.
Gecenin siyah örtüsü
Ayrılığın sisli yokuşlarına
Görünmez bir duvar örmüştü.
Cümlelerin beyaz renkleri ise
Şairin yazılarında
Aşkın siyah matemi olarak yerini almıştı.
Hacer Taşdemir