Yap Boz

Yap Boz

Bir yapbozu düşünün. Her bir parça anlamsız, tek başına şekilsiz, hatta deseni bile belirgin değil. Sonra yavaş yavaş bir araya getirdiğinde resmin bir kısmı tamamlanır. Eksik parçaları bulup yerleştirdikçe, karşınıza çıkan görüntü , parçadan bütüne tamamlanan bir halde, bambaşka bir anlam kazanır. Çünkü tamamlandıkça, siz, resmin parçalarını değil, bütünün kendisini görürsünüz. Parçalardan bazıları koyu renkte, bazıları açık renkte, bazıları rengarenktir. Her biri tek tek anlamsız olduğu halde, koyu renkte olanlar ışığı ön plana çıkarmak için kullanılan gölgelendirmelerdir. Işığın ortaya çıkıp deseni veya görüntüyü oluşturması için, koyu renklerin kullanılması keyfi değil, bir zorunluluktur.
Hayat da böyledir. Bizim, kendi yaşantımızı tablo gibi düşünüp göremediğimizden dolayı , başımıza gelen kötü her ne durum varsa, ışığı yansıtmak için kullanılan gölgelerden başkası değildir. Ama biz o karanlığa o kadar odaklanır hale geliyoruz ki, ışığın oradan farklı renklerle parladığını göremiyoruz. Çünkü kendi yaşantımıza uzaktan , bütüncül bir bir bakış açısıyla bakamıyoruz. Halbuki bu, dengedir. Karanlık olmadan aydınlık, kötülük olmadan iyilik halinin anlaşılması mümkün değildir. Aynı, tablodaki gibi, koyu renkleri kullanmak, ışığı ve deseni ortaya çıkarmak için nasıl bir zorunluluksa, hayatımızdaki kötü diye adlandırdığımız olaylar silsilesi de zorunluluktur. Çünkü hayat tablomuzun sanat eserlerine dönüşme yolculuğunda, karanlık ve gölge olmazsa, parlaması gereken yerler ortaya çıkmayacaktır.
Bakış açısı dediğimiz budur. Bizler, hayatımızın odak noktasını, kötü denen kavrama değil de, iyinin var olma hali için zorunluluk olarak görmeye başladığımızda, olaylar değişmeyecek ama onları kabullenme ve hayata devam edebilme irademiz ile çabamızın şekli değişecektir. Herkesin önünde kendi yaşam tablosunun yap boz parçaları duruyor. Kendi eseriniz ne kadar gölgeli ise ,bu, sizi daha güçsüz yapmaz. Sadece renklerinizi daha parlak, ışığınızı daha keskin ve eserinizi daha kuvvetli yapar. Hayatınız bir çerçevede sıkışmıyor, her an yeniden tasarlanıyor. O nedenle karanlıkları, kötülükleri, koyu renkleri görün ama ona odaklanmayın. Unutmayın, her renkten var yaşamda. Diğerlerini görebilmek için, gözlerinizi çevirmeyi unutmayın.
Sevgilerimle.
Türkan Beyaz

Bu yazıyı okudunuz mu?

Çarenin Şavkı

Çarenin Şavkı Hareketleri acıtıyordu, burkulmuş duygularım Çare aradım kırk yolda kırk adım attım Sonunda bir …