Halk Edebiyatı Dergisi İnternet Sitesi
Gülün Mavisi
Aklımda binbir desen gözlerim dökülüyor.
Soğuk mu aldım nedir bu gözyaşım da niye?
Kahkaha sen demekmiş can seninle gülüyor.
Kalmayayım ben sensiz ömrümde bir saniye.
Atamam ki sineye sensizlik acısını.
Yasaktır bu acının sebebi ikimize.
Her adımın buz keser çekme benden ısını.
Sarılmıştım sen kokan dünyadaki her ize.
İçtim kahve gözünü nasıl gelsin ki uykum?
Gözlerimin önünden hatıralar süzülür.
Açılmıştı seninle gülüşürken kör ufkum.
Bir elek var içimde bir tek sana üzülür.
Aslan gölde yüzüyor, hamsi vadiyi gezer.
Bu nasıl karışıklık rüya mıdır bu denen?
Seninle geçen her an gerçeği böyle ezer.
Ruhen yakınındayım olmasam da bedenen.
Nedir bize direnen dağlar mı delmeliyiz?
Neden derdini gökler gürler de anlatamaz?
Herkes aklı selim de biz mi sahi deliyiz?
Akıllı çözemez ki ırmağı atlayamaz.
Yokuş, bir uzun yokuş omzumda bir çuval köz.
Yürüyorum bir kibrit düşüyor göz yaşıma.
Yanıyorum harlıca ışıldıyor bir çift göz.
Bakıyorum bu suya yalnızca bir yansıma!
Yaşam kara bir sima ölüm toprağın hâli.
Musalla davet eder bir öğlen sofrasına..
Elimdeki tek umut görünmeyen hayâli,
Dalıyorum öylece geçmişin sonrasına.
Hikâyeler masallar neleri anlatıyor?
Kitaplar okurlara ne söylemek istemiş?
İnsanlık bir fanusta neden ip atlatıyor?
Kapalı bir kutudan gökyüzüne seslenmiş.
Ağzımda çürük dişim tabanımda bir yırtık.
Dizlerim bükülüyor gözlerim kan çanağı.
Bugünde akşam oldu bir yaprak daha yırttık.
Kalemlerin gölgesi geçmişin kaçamağı.
Sevginin en saf hali aramızda buluştu.
Kucaklaştık onunla hasrettik ikimiz de.
Kalbim sana atmaktan bedenime uyuştu.
Şimdi gel de laf anlat batan bu gemimizde.
Çırpınıyor bir kuzu haşlandığı etinden.
Can hâli bir tabakta yenilmeyi bekliyor.
Islansak bir ömürce yağmurun servetinden,
Yine de can saati közlerini ekliyor.
Artık ayakta durmaz karanlıkta gözlerim.
Artık görünmeyecek ufuklarda cellatlar.
Bir tahtanın içinde o günleri özlerim.
O günler bir tabuta koşar benimle atlar.
Süleyman Korkmaz
17.02.2025
18:27
Fot: Süleyman Korkmaz
