Yeşil bir vadi boyunca esiyor yel, ellerim onulmaz gece
Kuru dallardan kalem yaptım yazıya, yazıya dillerim hece
Sevgili, senin kirpiklerine değiyor serçe parmağımın sızısı yaşlarım, yaşlarım ipince
Ben dünü yaşatıyorum bilirim hikâyesini günün, günün sevdasına düşünce…
Ahşap bir pencere kanadı sallanıyor gözlerimde, gözlerimde sessizce
Sarhoş yıldızlardan elem yaptım sorma, sorma yüreğim nice
Sevgili, senin göz bebeklerinde saklanıyor darmadağın, darmadağın bir günce
Sonu severim, ayrılık yazarım gitmenin sevdasından yolları, yolları düşününce…
Hüzünlü sarkıların sözleri dolaşıyor kulağımda, kulağımda binlerce
Sol anahtarında es yaptım notalarını, notalarını ölçüsüzce
Sevgili, senin dillerinde ezgisi şenleniyor, şenleniyor bakışı sence
Kahverengi gözlerinden öperim, alırım hüznünü, hüznünü senden gece…
Kaybolur sözlerin, gözlerin, ellerin, ellerin lal, sözlerin hangi dilde
Neredesin, nedensiz sorular öğrendim kitabın, kitabın orta yerinde
Sevgili, sararmış yaprakların sonbahar, sonbahar mevsiminde
Gözlerimi kapadım, seni düşündüm, düşündüm seni sen geçe…
Öğrendim ki erkenden oluyor sabah, sabah gün sarısı
Nefesinde, sesinde nice yolculuklar gördüm, gördüm göçünü menzile
Sevgili, ak düşmüş karasına saçlarının, saçlarının ömür hanesinde
Sözlerini yüklendim, aldım verdim gönlüme, gönlüme sen düşünce…
Bülent Öntaş
09.08.2024 – İstanbul