Bay Daron Mehmet Mücahit Yurteri Yirmi bir temmuz iki bin on dokuz pazar… Sıcak bir yaz günü… Sıcak ama öyle böyle değil, insanı mum gibi eriten bir sıcak… Bakırköy Tren İstasyonu’nun kapısından kızarmış tavuk gibi çıkan adam, sinirli adımlarla İstasyon Caddesi’nden İstanbul Caddesi yönüne doğru yürüyordu. Her adımında: “Pazar günü de bu olur mu yahu…” deyip duruyordu. İlginç bir adamdı. …
Devamı